Bu yazıyı okuyacak olan herkesin aklına gelecek olan ilk şey belki de eskiden çok popüler olan oyun salonları olacaktır. Birçoğumuz birazdan anlatacağımız yapımlarla belki de ilk olarak bir atari salonunda karşılaştık. Filmleri dahi çekildi. Oynamaktan bıkmadığımız bu yapımların birçoğu günümüze kadar ulaştı ancak bizi çocukluğumuza götürenlerin sayısı çok fazla değil.
Oyun dünyasında birçok farklı yapım var. Türler arasındaki rekabete sürekli tanık oluyoruz. Özellikle gelişen teknolojiyle günümüzde çıkan RPG ve FPS türleri piyasayı domine etmiş gibi görünüyor. Ancak tüm bu oyunlar arasında varlığını sürdüren bir dövüş kültürü de mevcut. Eskiden oyun denince akla gelen ilk isimler bu türdeki dövüş oyunları olurdu fakat son zamanlarda diğer yüksek bütçeli yapımların gölgesinde kalıyorlar. Dolayısıyla mevcut şartlar altında etkisini yitirmemiş yapımların sayısı bir elin parmağını geçmiyor.
Gelin birlikte zamanın atari salonlarında hepimizin oynamak için sıraya girdiği oyunları tekrar hatırlayalım. Eğer sizin de deliler gibi oynayıp başından kalkamadığınız ve efsane olduğunu düşündüğünüz bir dövüş oyunu varsa hiç çekinmeden yorumunuzla bize ulaştırabilirsiniz. Düşünceleriniz bizim için çok kıymetlidir.
5. Dead or Alive
Japon ellerinden çıkmış bir başka şaheser de tartışmasız Dead or Alive’dır. Geçmişine listedeki diğer oyunlar gibi Atari platformunda başlamış ancak hepsinden farklı olarak en fazla gelişimi göstermiş seridir denilebilir. Bu sonuca yer aldığı platform sayısının fazlalığı ile ulaşılabilir. Belki de birçok oyunun uğramadığı platformlarda dahi oyunseverlerle buluşmuştur. Bu platformlara örnek olarak Satürn ve Dreamcast verilebilir. Bu uç örneklerin yanında Playstation ve Xbox platformunda da önemli ölçüde başarılı olmuştur. Özellikle gelişen teknolojiyle birlikte ayrıntıların çok ön plana çıkması ve gerçekçiliğin artması, dövüş deneyimini çok farklı bir boyuta çıkarmıştır. Günümüze kadar 5 ana seri (Dead or Alive 1,2,3,4,5) çıkmıştır ve oyunların hepsi kendisinden önce gelenin devamı niteliğini taşır. Bilgisayara platformuna ise serinin sadece 5. oyunu katılmıştır.
Oynanış olarak çok sevilmiş ve Tekken gibi bir turnuva konseptine sahiptir. Aynı şekilde turnuvaya birçok dövüşçü farklı amaçlar için katılmaktadır. Birçok dövüş oyununda olmayan “karşı saldırı” özelliği Dead or Alive’ı diğerlerinden ayırır. Bu özellik sayesinde tek tuşla rakibin saldırısı engellenebilir ve akabinde oldukça güçlü bir karşı saldırı yapılabilir. Serinin ikinci oyununda çiftli dövüş (2 vs. 2) seçeneği getirilmiştir ki bu türde oyunlarda çok rastlanan bir özellik değildir. Oyunu monotonluktan uzak tutmak için karakterlerin dövüş yetenekleri kombinasyonlar üzerine kurulmuştur. Bu kombinasyonlar yeri geldiğinde çiftli dövüşlerde dahi kullanılabilir. Tüm bu oyunlar içerisinde belki de Dead or Alive’ın yeri çok ayrıdır.
4. Tekken
Listede bahsettiğimiz diğer oyunlar gibi Tekken de kariyerine atari platformunda başlamış bir oyundur. Çıkış zamanı ise Marvel vs. Capcom ile aynı olan Tekken hikaye olarak tabii ki diğerlerinden çok farklı ve ilginç bir yapıya sahiptir. Geçen senelerle birlikte Tekken oyun serisine devam etmiş ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok farklı platforma da geçiş yapmıştır. Atariyle başlayan seri daha sonra Playstation, Game Boy Advance, Playstation 2, Playstation 3, PSP, Playstation Network ve Xbox 360 gibi platformlara da adım atmıştır. Mortal Kombat gibi kendisi de çok az sayıda seçilebilir dövüşçü ile seriye başlasa da en son çıkarılan oyunla birlikte 70’e yakın dövüşçü ile oynanabilir. Serinin bir oyununda Street Fighter karakterlerinin de bulunduğu bir konsept işlenmiştir.
Daha önce bahsettiğimiz oyunların aksine Tekken gerçekten bir hikayeye sahip ve oyun düzeni de bu hikaye üzerine kurulmuş. Hikaye belli karakterlerin ortak bir geçmişe sahip olmasını ve bu geçmişte yaşanan bazı olaylardan sonra düzenlenmeye başlanan dövüş turnuvalarını konu alıyor. Oyundaki karakterlerin hepsi bu hikayeye dahil değil ancak söz konusu turnuva düzenlendiğinde dünyanın dört bir yanından dövüşçüler geldiği için karşılaştığımız karakter sayısı fazla oluyor. Yukarıda yazılan her oyunun olduğu gibi Tekken’in de tadı bir başka. Listedeki her oyunun kendine özgü karakteristik özellikleri olması her birinden farklı bir haz almanızı sağlıyor da denilebilir.
3. Mortal Kombat
Herhalde Mortal Kombat ismini duymayan kimse yoktur. İsminin yanında sahip olduğu unutulmaz jenerik müziği ve logosuyla da hafızalarda yer etmiş bir oyundur. Oyunun yapımcısı Midway’dir ve ilk oyun 1992 yılında piyasaya giriş yapmıştır. Atari salonlarına giriş yapmasından kısa bir süre sonra oldukça ün kazanan Mortal Kombat seri şeklinde oyunlarına devam etmiştir. Oyun günümüzde birçok platforma giriş yapmış ve bugüne kadar 2 filmi çekilmiştir. İlk çıkan oyunda sadece 10 karakter olmasına rağmen seri ilerledikçe oynanabilir karakter sayısı da artmıştır. İsmi söylendiğinde ilk akla gelen karakterler tartışmasız Sub-zero ve Scorpion’dır.
Mortal Kombat’ı diğer dövüş oyunlarından ayıran bir yönü son zamanlarda çıkarılan oyunlarına eklediği yeni özelliklerdir denilebilir. Özellikle “X-Ray vision” oyuncuların çok ilgisini çekmiş ve oyuna daha sert bir hava katmıştır. Bu özellik sayesinde rakibimizin hangi kemiklerini kırdığımızı rahatlıkla görebiliyoruz. Korkutucu ancak bir o kadar da ilgi çekici olduğu tartışılmaz bir özellik. Tabii ki teknolojinin gelişmesiyle dövüş oyunları da daha gerçekçi grafiklere ve animasyonlara kavuşmuştur ancak Mortal Kombat’ı bu kadar sevilir kılan oyun dünyasına güzel bir giriş yapmasıdır.
2. Marvel vs Capcom
Birbirinden çok farklı 2 büyük evrenin bir araya gelmesiyle ilk çıktığı günden bu yana herkesin ilgisini çeken bir yapıma geldi sıra. Marvel vs Capcom birçok insanda büyük merak uyandıran bir oyun oldu. Zamanında sadece çizgi romanlarda okuduğumuz karakterleri artık kontrolümüze alarak dövüştürebilmek gerçekten inanılmaz heyecan verici bir olaydı. İşin diğer bir güzel kısmı sevilen 2 ayrı evrenin tek bir oyunda buluşmasıydı. Özellikle Street Fighter hayranı kitlenin bir de Marvel ile buluşması oyuna duyulan ilginin artmasına yol açtı. Atari salonlarının vazgeçilmez yapımlarından biri oldu ve seri olarak devam etti. Oyunun yapımcısı olan Capcom, belki de bu sayede Amerika’ya bir barış çubuğu uzatmış oldu. Serinin 1994-2000 yılları arasında çıkan tüm oyunları Arcade yani Atari salonlarında oynanabilen bir yapıda. 2011 yılında çıkan 2 oyunu ise Playstation 3, Xbox 360 ve PS Vita gibi platformlarda oynanabiliyor. Üzülerek söylüyoruz ki serinin hiçbir oyunu PC uyumlu değil. Bu yeni nesil için büyük bir kayıp denilebilir.
Oyunda seçilebilecek karakter sayısı ise bu sayede çok genişlemiş. Öncelikle Street Fighter ve birçok Capcom karakterlerinin yanında belli başlı Marvel karakterleriyle de oynanabiliyor. Oyun seri olarak devam ettiği için her seri farklı Marvel karakterlerine sahip. Çizgi roman serilerine yenileri de eklendikçe oyuna yeni karakterler eklenmiş ve monotonluktan uzaklaşılmaya çalışılmış. Her seride tanıdığımız başka bir karakterle karşılaşma şansımız ise çok yüksek.
1. Street Fighter
Listemizin ilk sırasında tartışmasız herkesin bildiği bir yapım olan Street Fighter var. Japonya çıkışlı bu harika oyun senelerce birçok oyunseveri peşinden sürüklemiş ve çok geniş kitleler tarafından sevilerek oynanmıştır. Atari salonlarının vazgeçilmez oyunu olmuş ve 6 aktif tuşla oynanmasıyla da türünün tek örneğidir. 6 tuşa da farklı komutlar atanmıştır ve saldırılarımızı gerçekleştirdiğimiz tekme ve yumrukların şiddetleri (Zayıf, Orta, Sert) bu tuşlarla belirlenmektedir. Bir atari oyunu olarak başlamış olsa da bu özelliğiyle zamanının en iyileri arasına girmiştir. Oyunda birçok farklı ülkeden farklı özelliklerde dövüşçüler birbirleriyle rekabet içerisindedir. Her karakterin kendine özgü bir dövüş stili vardır ve günümüze kadar gelen bu serinin barındırdığı karakter sayısı 60’ın üzerindedir. Yakın geçmişte çıkmış bir oyunu olan Street Fighter 4’te Hakan adlı Türk bir karakter de bulunur. Street Fighter ile özdeşleşmiş ve akla ilk gelen isimler ise Ken ve Ryu’dur.
Seri teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı platformlar üzerinde de varlığını sürdürmüştür. Oyun için oluşturulan birçok mange ve çizgi romanın yanında animasyonlar, animeler ve kısa filmler çekilmiştir. Hatta ünlü oyuncu Jean-Claud Van Damme’ın da baş rolünü üstlendiği bir filmi çekilmiştir.
Dövüş oyunları vakit geçirmek ve stres atmak için gerçekten çok kullanışlı yapımlardır. Hepimiz küçük ya da büyük farketmeksizin hayatımızın bir bölümünde bu oyunlarla tanışmışızdır. Belki bir atari salonunda, belki evimizde konsol başında, belki de bilgisayar başında. Oyun dünyasında çok göze batan bir tür olmasa da dövüş her zaman ilk görüşte herkesin ilgisini çekmeyi başarır.
Listedeki her oyunun başarısı tartışılmaz ve bu sıralamayı yaparken de böyle bir kriteri göz önüne almadığımızdan emin olabilirsiniz. Yazımızın başında da söylediğimiz gibi sizden gelecek her türlü öneriye ve yoruma açığız.
1 Comment