Cennetten Çiçek: Dyrus League of Legends League of Legends Haberleri mix

Cennetten Çiçek: Dyrus

League of Legends’ın ilk ve en sevilen yıldızlarından birisidir Dyrus. Zamanının en başarılı üst koridorlarının arasına ismini yazdırmış, birçok taraftarın gönlünde ayrı bir yer edinmiştir.

Bu haftaki yazımızda TSM denilince akla gelen ilk isimlerden birisi olmayı başaran Marcus “Dyrus” Hill’in kariyerine bir göz atacağız.

İlkler

30 Mart 1992 tarihinde Amerika’da dünyaya gelen Marcus Hill, Legaue of Legends’ı beta aşamasından beri oynayan oyunculardan. All or Nothing takımında destek olarak başladığı profesyonel kariyerinin çıkış noktası, kendisinin yaptığı internet yayınları ile olmuştu.

İnternet üzerinden League of Legends yayınları yapan Dyrus hem oyun becerisiyle hem de kişiliği ile izleyicilerin beğenisini kazandı. Bu beğeninin kazanılmasında Dyrus’un kolay sinirlenebilen kişiliğinin de büyük etkisi olmuştu.

Pek bir sonuç elde edemediği kısa All or Nothing kariyerinden sonra, profesyonel hayatında devam edeceği rol olan üst koridorda geçiş yaptı. Üst koridorunda oynadığı takım ise birlikte isminden söz ettirmeye başlayacağı Epik Gamer’dı fakat asıl rolüne geçiş yapmadan önce, sonradan dünyaca ünlü bir nişancı haline gelecek olan Doublelift ile birlikte alt koridorda oynadı. İlginçtir ki kariyerine destek olarak başlasa da Doublelift ile birlikte oynadığı koridorda nişancı rolünü alan kendisi olmuştu.

Epik Gamer bünyesinde 1 seneden fazla oynadı Dyrus. IPL 3 Atlantic ikinciliği, gibi orta-büyük ölçekli birkaç turnuvada boy gösterip adından söz ettirmeyi başardı. Bu turnuvalardan birisi, Doublelift ile birlikte alt koridorda oynadığı, ilk Worlds turnuvasıydı.

Küçük küçük başarılar elde etmesinin ardından Marcus, işleri büyütmek istedi. Hawaii’deki evinde sahip olduğu internet yeterli değildi ve kendisini yüksek pinglerde oynamak zorunda bırakıyordu. Bu yüzden çantasını toplayıp New York’un yolunu tuttu ve burada TSM’ın Gamin House’unda kalmaya başladı. Her ne kadar halen daha Epik Gamer çatısı altında mücadele ediyor olsa da aynı evi paylaştığı organizasyonun bünyesine girmesi çok uzun sürmedi.

Team Solo Mid’in o zamanki üst koridoru TheRainMan takımdan ayrıldıktan sonra, 2012 yılında, Dyrus, efsaneleşeceği takıma transfer oldu.

Güzel Günler

Dyrus’un da katılımı ile birlikte TSM, dünya üzerindeki en güçlü League of Legends takımlarından birisi haline gelmişti. O sıralar henüz Riot Games tescilli resmi bir lig olmadığı için LAN turnuvalarında boy gösteren takım katıldığı her turnuvada tepelere oynuyordu. 2012 senesi genel olarak bu turnuvalar ile geçti. Bu sırada Dyrus, Worlds 2012’de de boy göstermeyi başardı.

2013 senesinde NA LCS’in başlaması ile beraber TSM, lige direkt davet edilen 3 takımdan birisi oldu. Böylece takımın resmi liglerdeki mücadelesi de başlamış oldu.

Bu mücadeleye muhteşem bir başlangıç yaptılar çünkü ilk NA LCS mevsiminin hem lig aşamasını hem de playoff aşamasını birinci olarak bitirdiler. Aynı sezonun Yaz Mevsimi’nde de finale kadar çıkmayı başarıp kupayı Cloud 9’a kaptırsalar da 3. Worlds turnuvasına katılmayı başardılar.

2014 sezonunu da 2013’e benzer bir şekilde geçirdiler. Bu sefer Bahar Mevsimi’nin finalinde Cloud 9’a yenildiler. Yaz Mevsimi playofflarında yine finalde Cloud 9 ile karşılaştılar fakat bu sefer rakiplerini eleyip intikamlarını almayı başardılar. Takımın 2014 Worlds turnuvasında da boy göstermesi ile birlikte Dyrus üst üste 4 kez Dünya Şampiyonası’na gitme fırsatı bulmuş oldu.

Yıllar 2015’i gösterdiğinde ise Marcus’un sevenlerini üzecek bir haber giderek yaklaşmaya başlamıştı. Takımın, Bahar Mevsimi’ni kazanmasının ardından gösterdiği kötü performans dikkat çekmeye başlamıştı. Sezon Ortası Turnuvası’nda sadece Beşiktaş’a karşı kazanabilmiş, Yaz Mevsimi’ni beşinci sırada bitirmiş ve oldukça kötü bir Worlds performansı sergilemişlerdi.

O kötü performansın ardından 2015 Worlds sahnesinde, League of Legends tarihinin unutulmayacak anlarından birisi yaşandı.

Gözyaşları

Katıldığı beşinci Worlds turnuvasında Marcus “Dyrus” Hill, profesyonel espor oyunculuğundan emekli olduğunu açıkladı. Turnuva halen daha devam ederken arenanın röportaj köşesinde Sjokz’un sorularını yanıtlayan oyuncu gözyaşlarına hakim olamadı.

Bir yandan performansından dolayı taraftarlarından özür dileyen üst koridor oyuncusu gözyaşı dökerken diğer yandan tüm taraftarlar kendisi için tezahürat yapıyordu. Tüm bu tezahüratların arasında ünlü oyuncunun ağzından şu cümleler döküldü.

“Burada yapılan her şeyin ardından yeni bir sayfa açmanın zamanı geldi. Benim hikayem burada bitiyor fakat ben gitsem bile herkesin TSM’i ve tüm takım arkadaşlarımı desteklemesini istiyorum. Yaptıkları her şey için tüm taraftarlarıma teşekkür ediyorum.”

2015’e kadar kariyeri boyunca 6 LCS finali ve 5 Worlds turnuvası gören Dyrus muhtemelen League of Legends tarihindeki en çarpıcı emekliye ayrılma anına sahip. Tüm o tezahüratların arasında heybetli bir adamın teşekkürler ederek ve özürler dileyerek ağlaması, konuşurken boğazının düğümlenmesi espor sahnesinde daha önce görülmemiş bir şey. Gerçekten yüreklere dokunan bir an.

Dyrus, 2017 senesinde Delta Fox ve Meme Stream Dream Team takımı ile kısa bir süreliğine profesyonel arenada mücadele etti fakat bir başarı elde edemedi.

editor
Oyuncuların buluşma noktası!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir