5mid Bülten

Cancel Culture Nedir?

Cancel Culture Nedir? Dijital Dünyada Yeni Bir Linç Mekanizması mı?

Cancel Culture: Bir Sosyal Medya Olgusu

“Cancel culture” ya da Türkçeye çevrilen adıyla “iptal kültürü”, sosyal medya kullanıcılarının bir kişiyi, kurumu veya ünlüyü, yaptığı geçmiş bir açıklama, davranış ya da hatalı eylem nedeniyle topluca dışlaması anlamına gelir. İptal edilen kişi sosyal medya platformlarından boykot edilir, iş birlikleri iptal edilir, bazen kariyeri bile sonlanabilir.

Nereden Çıktı, Nasıl Bu Kadar Yaygınlaştı?

Cancel culture kavramı ilk olarak 2010’ların başında, ABD’de özellikle cinsel taciz ve ırkçılık gibi konularda duyarlılık artışıyla beraber ortaya çıktı. MeToo ve Black Lives Matter gibi hareketlerle birlikte sosyal medyada “sorumlu vatandaşlık” anlayışı güçlenirken, kullanıcılar bireysel adalet arayışını dijital tepkilerle göstermeye başladı.

İfade Özgürlüğü mü, Toplumsal Sorumluluk mu?

Cancel kültürü, bir yandan hesap verilebilirlik mekanizması olarak görülürken, bir yandan da ifade özgürlüğüne tehdit olarak eleştiriliyor. Destekleyenlere göre bu kültür, güçlü kişileri sorumlu kılmak için bir araç. Karşı çıkanlara göre ise, sosyal medyada hızla yayılan yargılar çoğu zaman linç kültürüne dönüşebiliyor.

Kimler “Cancel” Ediliyor?

Ünlüler, siyasetçiler, fenomenler, hatta sıradan bireyler bile geçmişte attıkları tweet’ler, paylaştıkları yorumlar ya da ortaya çıkan özel konuşmalar nedeniyle iptal edilebiliyor. Örneğin; bir oyuncunun 10 yıl önceki homofobik bir tweet’i yeniden gündeme getirilip kariyerine zarar verebiliyor. Bu da “geçmişte söylenen her şeyden ebediyen sorumlu muyuz?” tartışmalarını gündeme taşıyor.

Kültürel Etki: Korku Ortamı mı, Dönüşüm Aracı mı?

Cancel culture, bireyleri daha dikkatli ve duyarlı olmaya zorlayabiliyor. Ancak bazı uzmanlara göre bu kültür, insanların açık fikirli olmasını değil; “yanlış bir şey söylememek için konuşmamayı” öğretiyor. Bu durum özellikle yaratıcı sektörlerde otocensür etkisine yol açabiliyor.

Türkiye’de Cancel Kültürü

Türkiye’de de bu kültür giderek yaygınlaşıyor. Twitter ve Instagram gibi platformlarda ünlülerin geçmiş paylaşımları gündeme getirilerek sponsorlukları sona erdiriliyor, etkinliklerden çıkarılıyorlar. Ancak bu süreç çoğu zaman yargı süreci olmadan, sosyal medya baskısıyla gerçekleşiyor.

Sonuç: Yeni Bir Adalet Yolu mu, Dijital Mahkeme mi?

Cancel culture, çağımızın en tartışmalı dijital kültürlerinden biri. Ne tam anlamıyla bir çözüm, ne de tamamen bir sorun. Toplumsal adalet arayışına katkı sunarken, öfke kültürüne de kapı aralayabiliyor. Dengeyi kurmak ve dijital adaletle dijital linç arasındaki farkı gözetmek, hem kullanıcıların hem platformların sorumluluğu hâline geliyor.


Kevin Hart – Oscar Sunuculuğundan Çekilme

Sebep: Yıllar önce attığı homofobik tweet’lerin gündeme gelmesi.

Balenciaga – Tartışmalı Reklam Kampanyası (2022)

Sebep: Çocukları cinsel içerikle ilişkilendirilen bir fotoğraf kampanyası.

Ellen DeGeneres – Talk Show Kraliçesinden İptal Kültürüne

Sebep: Çalışanlarına kötü davranması, “zehirli çalışma ortamı” iddiaları.


Daha Fazla Haber İçin Tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir