Pixar’ın son animasyon filmi Elio, 20 Haziran 2025’te vizyona girdi ve stüdyonun klasik duygusal derinliği ile görsel yaratıcılığına olan beklentileri karşılamaya çalıştı. Deadline’ın eleştirisine göre, film etkileyici bir başlangıç sunsa da, hikayenin potansiyelini tam olarak kullanamıyor ve sonuç olarak Pixar’ın en parlak işlerinden biri olmaktan uzak kalıyor. Madeline Sharafian, Domee Shi ve Adrian Molina’nın yönetmenliğini üstlendiği bu bilimkurgu macerası, 11 yaşındaki Elio Solis’in (Yonas Kibreab) uzay hayalleri ve yalnızlık temalarını işliyor. Zoe Saldaña’nın seslendirdiği Teyze Olga ise filmin duygusal zeminini güçlendiren bir karakter olarak öne çıkıyor. Peki, Elio Pixar’ın mirasına nasıl bir katkı sunuyor?
Hikayenin Özü
Elio, yalnız bir çocuğun uzaylılarla bağlantı kurma hayalini merkeze alıyor. 11 yaşındaki Elio Solis, ailesini kaybetmiş ve teyzesi Olga ile bir hava kuvvetleri üssünde yaşıyor. Olga, bir yörünge analisti olarak çalışırken astronot olma hayallerini yeğenine bakmak için bir kenara bırakmış. Elio ise içine kapanık, uzaya ve uzaylılara takıntılı bir çocuk. Bir gün, Voyager uzay programına ait bir sergiyi ziyaret ederken uzaylılarla iletişim kurma fikri onu büyülüyor. Plajda “Uzaylılar beni kaçırın” yazılı tabelalarla dolaşması, onun yalnızlığını ve ait olma arzusunu çarpıcı bir şekilde yansıtıyor.
Hikaye, Elio’nun uzaylılar tarafından yanlışlıkla Dünya’nın lideri sanılarak Communiverse adlı galaktik bir organizasyona ışınlanmasıyla hız kazanıyor. Burada, çeşitli gezegenlerden gelen tuhaf ve renkli uzaylılarla tanışıyor. Ancak, Communiverse’in Lord Grigon (Brad Garrett) adlı savaşçı bir lidere karşı verdiği mücadele, Elio’yu beklenmedik bir sorumluluğun içine sürüklüyor. Elio, Grigon’un ihmal edilmiş oğlu Glordon (Remy Edgerly) ile dostluk kurarak hem kendini hem de galaksiyi kurtarmaya çalışıyor.
Görsel ve Teknik Başarılar
Pixar, görsel estetik konusunda bir kez daha sınıf atlıyor. Elio’nun uzay sahneleri, psychedelic renk paletleri ve yaratıcı uzaylı tasarımlarıyla adeta bir görsel şölen sunuyor. Los Angeles Times, galaksinin “fraktal bir çılgınlık” gibi göründüğünü ve bazı uzaylıların lav lambalarından ilham alınmış gibi olduğunu belirtiyor. Glordon’un solucan benzeri tasarımı, mikroskobik canlılardan esinlenerek hem sevimli hem de ürkütücü bir denge yakalıyor. Teknik olarak, Pixar’ın yeni Luna ışıklandırma araç seti ve 2D animasyon testleriyle geliştirilen sıvı süper bilgisayar OOOOO gibi yenilikler, filmin görsel zenginliğini artırıyor.
Ancak Deadline, bu görsel ihtişamın hikayenin eksikliklerini telafi edemediğini vurguluyor. Film, 2023’te yayınlanan fragmandaki hikayeden oldukça farklı bir yöne gitmiş ve orijinal “yabancı bir topluluk bulma” temasından uzaklaşarak daha tanıdık bir aile bağları hikayesine dönüşmüş.

Seslendirme ve Karakterler
Yonas Kibreab, Elio’nun duygusal derinliğini ve coşkusunu başarıyla yansıtarak filmin en güçlü performanslarından birini sunuyor. Zoe Saldaña, Olga karakterine hem askeri disiplin hem de şefkatli bir teyze sıcaklığı katarak hikayeye denge getiriyor. Brad Garrett’ın Lord Grigon’u, ciddi ve yumuşak anlar arasında geçiş yaparak filme renk katarken, Remy Edgerly’nin Glordon’u tuhaf ama sevimli bir dost olarak öne çıkıyor.
Saldaña’nın askeri rollerdeki deneyimi, Olga’nın hem profesyonel hem de ebeveyn rolündeki karmaşık duygularını inandırıcı kılıyor. Kibreab ise Elio’nun yalnızlığına kişisel bir bağ kurduğunu söylüyor: “Elio’nun hikayesi, yalnızlık ve aidiyet arayışı benim için çok anlamlıydı.”
Eleştiriler ve Eksiklikler
Deadline, Elio’nun sağlam bir başlangıç yaptığını ancak hikayenin odağını kaybettiğini belirtiyor. Film, yalnız bir çocuğun uzayda kendine bir yer bulma çabasını anlatmayı hedeflerken, bu tema yarı yolda terk edilip daha klasik bir “aile ve aidiyet” mesajına kayıyor. New York Times da filmin Elio’nun yas sürecini yeterince derinlemesine işlemediğini ve duygusal tonlarının zaman zaman tutarsız olduğunu eleştiriyor.
Bununla birlikte, bazı eleştirmenler filmin samimiyetini ve görsel yaratıcılığını övüyor. Slant Magazine, Elio’nun bir çocuğun kalbini açması ve beklenmedik yerlerde topluluk bulması hakkında dokunaklı bir hikaye olduğunu söylüyor. Empire ise filmin “canlı, tatlı ama fazla şekerli olmayan bir keşif yolculuğu” olduğunu belirterek Pixar’ın hayal gücünü koruduğunu savunuyor.

Pixar’ın Genel Bağlamında Elio
Pixar, son yıllarda Inside Out 2 gibi devam filmleriyle büyük başarılar elde ederken, Elemental gibi orijinal filmlerde zorlanıyor. Elio, stüdyonun orijinal hikayelere dönüş çabası olarak görülebilir, ancak Coco veya Up gibi klasiklerin duygusal ağırlığından yoksun. X’te bazı kullanıcılar filmin gişe performansının hayal kırıklığı yarattığını belirtirken, diğerleri Kibreab’ın performansını ve hikayenin duygusal anlarını övüyor.
Sonuç
Elio, Pixar’ın görsel ustalığını ve yetkin seslendirme kadrosunu sergileyen, ancak hikayede derinlik ve özgünlük arayan izleyicileri tam anlamıyla tatmin edemeyen bir film. Yonas Kibreab ve Zoe Saldaña’nın performansları, filmin duygusal anlarını ayakta tutsa da, hikaye vaat ettiği galaktik maceradan ziyade tanıdık bir aile öyküsüne saplanıyor. Deadline’ın da işaret ettiği gibi, Elio uzayın uçsuz bucaksızlığında kayboluyor ve Pixar’ın en unutulmaz işlerinden biri olamıyor. Yine de, yalnızlık, aidiyet ve hayal gücü temaları, özellikle genç izleyiciler için filmi anlamlı bir deneyim haline getirebilir.