Boeing’in Starliner kapsülü, ilk mürettebatlı görevi kapsamında beklenenden uzun süre yörüngede kalması nedeniyle endişelere yol açtı. 5 Haziran’da fırlatılan kapsül, NASA astronotları Butch Wilmore ve Suni Williams’ı Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) taşıdı. Ancak, helyum sızıntıları ve itici roket sorunları nedeniyle dönüş tarihinin belirsizleşmesi, “Boeing Starliner mürettebatı uzayda mahsur mu kaldı?” sorusunu gündeme getirdi.
Dönüş Yolculuğunun Tehlikeleri ve Hazırlıklar
Mühendislerin asıl endişesi, uzay aracını Dünya’ya geri döndürecek olan iticilerdeki sorunların tam olarak anlaşılamamış olması. Starliner’ın fırlatılışında birçok gecikmeye yol açan iticileri kontrol eden helyum depolama tanklarındaki sızıntıların, dönüş uçuşunu tehlikeye atması beklenmiyor. Yetkililer, aracın eve dönmek için yedi saat helyuma ihtiyacı olduğunu ve mevcut helyum miktarının 70 saatlik olduğunu belirtti.
NASA Ticari Mürettebat Programı yöneticisi Steve Stich, “Başka hiçbir şeyin bizi şaşırtmayacağından emin olmak için her taşın ve kayanın altına bakma şansını değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu. NASA, dönüş yolculuğunu iptal edip ikiliyi başka bir uzay aracıyla evlerine gönderip göndermeyeceğini değerlendiriyor. Bu durumda, Boeing’in rakibi SpaceX’in dönüş yolculuğunu üstlenmesi bekleniyor.
Starliner’ın Performansı ve İleriye Dönük Planlar
Wilmore, operasyonel kontroller sırasında kapsülün performansını övdü ve yörüngede etkileyici yetenekler sergilediğini belirtti. ISS’ye yaklaşırken karşılaştıkları reaksiyon kontrol sistemi (RCS) itici roket sorunlarını manuel kontrolle başarıyla yönettiklerini anlattı. Görev süresince, Starliner’ın sistemlerinin ve anormalliklerinin kapsamlı kontrolleri gerçekleştirildi ve bu veriler Boeing mühendisleri tarafından analiz edildi.
Uzun Vadeli Performans ve Gelecekteki Misyonlar
ISS’nin bir yörüngesel “hangar” olarak sağladığı avantaj, Starliner’ın uzun vadeli performansını anlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Mühendislik ekipleri, görev uzatmasının sağladığı değerli ek verilerden büyük fayda sağlıyor. Stich, en güvenli ve erken ayrılma fırsatını belirlemek için verilerin takip edilmesinin önemini vurguladı. Starliner’ın dönüş yolculuğu için en geç tarih Ağustos ortası olarak belirlendi, ancak Wilmore ve Williams’ın Temmuz sonu gibi erken bir tarihte dönmesi umut ediliyor.
Astronotların ISS’deki Faaliyetleri ve Araştırmaları
Dünya’da test ve analizler sürerken, NASA astronotları Butch Wilmore (Starliner görev komutanı) ve Suni Williams (görev pilotu), Expedition 71 ekibiyle birlikte çalışıyor. İkili, Pazartesi günü Ultrasound 2 cihazını kullanarak damar taramaları gerçekleştirdi. Yerdeki doktorlar, ikili birbirlerinin boyun, omuz ve bacak damarlarını görüntülerken gerçek zamanlı olarak gözlem yaptı. Ardından Wilmore, NASA astronotu Matthew Dominick’in damarlarını taradı ve bu, araştırmacılara mikro yerçekiminin insan vücudu üzerindeki etkilerini anlamada yardımcı oldu.
Wilmore ve Dominick ayrıca günün bir bölümünü uzay istasyonunda depolanan gıdaların envanterini çıkararak geçirdi. Williams ise mikro yerçekimini kullanarak Dünya’dan daha kaliteli optik fiberler üretme konusunu araştıran bir çalışmaya katıldı. Ayrıca, bitkilerin uzayda sulanması ve beslenmesinde yerçekimi eksikliğini aşmak için yüzey gerilimi gibi akışkan fiziğini kullanma araştırmasına da katkıda bulundu.