2017 şampiyonu 1907 Fenerbahçe, Türk takımları arasında yeni bir ilki gerçekleştirerek Güney Kore’ye boot camp’e gitti. Oyuncular Kore sunucusunda tekli dereceli maçlarını sürdürürken, diğer Koreli takımlarla da antrenman maçları devam ediyor. Bu ziyaret sürecinde Kore’de bir basın toplantısı düzenleyen 1907 Fenerbahçe, Kore basınının sorularını yanıtladı. Inven Global’de İngilizce olarak paylaşılan soru ve cevapları biz de Türkçeye çevirdik.
Sezon başlamadan önce Kore’ye boot camp’e geldiniz, nasıl gidiyor?
Frozen: Aslında yaz mevsimi için buraya boot camp’e gelmeyi planlamıştık ama her şey istediğimiz gibi gitmedi ve ancak şimdi gelebildik. Takım arkadaşlarım en çok yemekleri, özellikle de tavukları merak ediyordu. Her gün yeni bir çeşit tavuk yemeği yemeyi planlıyoruz.
KeSPA bize LCK takımlarıyla antrenman maçları ayarlama konusunda çok yardımcı oldu. Burada çok fazla şey öğreniyoruz ve bu süreç takıma çok yardımcı oluyor:
Thaldrin: Kore’ye ilk gelişim ve gerçekten harika bir yer olduğunu söyleyebilirim. Gelmeden önceki beklentilerimden oldukça farklı. Takım olarak burada hem takım oyunu, hem de bireysel olmak üzere her anlamda geliştirmeyi hedefliyoruz. Yeni metaya ŞL takımlarından önce adapte olmak istiyoruz, sezon başlamadan önce gelme sebebimiz de bu.
Birkaç gündür Kore sunucusunda oynuyorsunuz, nasıl gidiyor?
Zergsting: Henüz beş gün oldu. Tekli dereceli ve oyun Avrupa’dan çok farklı. Burada herkes takım oyunu oynuyor ve çok stratejikler.
Thaldrin: Bana göre Kore tekli derecelisi diğer tüm bölgelerden çok daha iyi. Çin, Kuzey Amerika ve Avrupa sunucularında oynadım. Burada her oyuncunun oyuna çok daha saygılı olduğunu ve diğer bölgelere nazaran elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını söyleyebilirim. Hem mekanik, hem de takım oyunu açısından diğer bölgelerden çok daha iyiler.
Kore’deki boot camp’ten en çok ne elde etmeyi planlıyorsunuz?
Pades: Metayı yakalamak istiyoruz. Daha iyi bir takım oyunu ortaya çıkarmak için elimizden geleni yapıyoruz ve mekanikler ile takım savaşları tarafında da iyileşmeyi umuyoruz. Koreli takımlar bizim daha önce karşılaştıklarımıza göre çok farklı oynuyor ve bu yüzden iyileşeceğimizi düşünüyoruz.
Chaser: Koreli takımlar ŞL’ye göre daha makro bir oyun oynuyor. Umarım takımım ‘takım oyunu’ konusunda gelişir.
Chaser ve Zergsting takıma yeni katıldı. Neden bu iki oyuncuyu aldınız ve onlardan ne bekliyorsunuz?
Pades: Onların takıma katılmasıyla birlikte gördüğümüz çok sayıda artı oldu. Hem seçim ve yasaklama, hem de oyun tarzında iyileştirmeler gördük. Bence bu artılarla birlikte sadece ŞL’de değil, Worlds seviyesinde de mücadele edebiliriz. İkisi de agresif oyuncular olduğu için öncesine nazaran daha aktif oyunlar oynayabileceğiz.
Birçok Koreli oyuncu ŞL’ye transfer oldu. Yerli bir oyuncu olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Thaldrin: Geçen sene Frozen geldi ve başarılı oldu. Ben onun başarılı olması halinde daha fazla Koreli oyuncunun geleceğini düşünüyordum. ŞL çok daha rekabetçi bir lig olacak ve önümüzdeki sezonun zor olacağını düşünüyorum. Bence gelen yeni Koreli oyuncular ligimizin gelişmesi ve Worlds’e katılım açısından yardımcı olacak.
Frozen: Thaldrin’in söyledikleri daha önce benim söylediklerimle aynı (Gülüyor). Türkiye’ye ilk gittiğimde burada iyi bir performans sergilersem daha fazla Koreli oyuncunun geleceğini söylemiştim. Bu da doğru çıktı. ŞL mücadele etmesi çok daha zor bir yer oldu. Çoğu Koreli oyuncu takımlarına ‘takım oyununu’ öğretecek. Ancak ben kaybetmeye hazır değilim. Biz de daha iyi takım oyunları ile daha akıllı oynayacağız. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var.
Worlds 2017’de sıkıntılar yaşadınız, turnuva sırasında ne hissettiniz, geri dönüşü nasıldı?
Frozen: Aslında Play-In aşamasında 3-1’lik sonuç biraz şanstı. Orada tüm takımlar birbirine çok yakındı ama grup aşamasına geçtiğimizde her şey değişti. Koridor savaşlarındaki mekanikler bir anda farklılaştı. Oyuncular daha önce tecrübe etmediğimiz bir seviyedeydi. Kendi bölgelerinin en iyisi konumunda oyuncular vardı, bu yüzden doğal olarak çok iyilerdi. Takımı ayakta tutan güç olmak durumunda kaldığımda sarsıldığım için sonuçlar istediğimiz gibi olmadı. Yenebileceğimiz takımlar karşısında bir hata pek bir şey fark ettirmiyor, geri dönmemiz yetiyor. Ancak büyük takımlar o hatayı deşiyor ve oyunu koparıyor. Çok şey öğrendik.
Thaldrin: Grup aşamasında karşılaştığımız RNG ve SSG gibi takımlar çok güçlüydü. Yaptığımız bir ufak hatadan faydalanıp oyunumuzu kestiler.
Takım içi iletişim nasıl?
Frozen: Daha önceki röportajlarımda da bahsettim, Türkiye’de Türkçe konuşuluyor ama takım arkadaşlarımın hepsi gayet iyi İngilizce konuşuyorlar. Ben İngilizcede çok iyi değildim ama konuşabildiğim kadarını anlıyorlardı. Ben de onların dediklerini anlıyordum çünkü yavaş konuşuyorlardı.
Zergsting: Oyun oynadığımız sırada üç dil kullanıyoruz. Alt koridorumuz Türkçe, orta ve orman Korece konuşuyor ama hepimiz İngilizce konuştuğumuz için problem olmuyor.
(Chaser’a) Yeni bir takımda oynama konusunda nasıl hissediyorsun?
Chaser: Fenerbahçe Türkiye’de prestijli bir takım olduğu için gayet iyi bir ortam görmeyi bekliyorum ve gördüğümden epey tatmin oldum. Sadece ufak bir sorunum vardı, Türkiye’ye ilk gittiğimde yemekler çoğunlukla sebze yemekleriydi. Ben et sevdiğim için biraz zorlandım ama şimdi çok güzel yemekler keşfettim, memnunum.
Türkiye Şampiyonluk Ligi, NA LCS veya EU LCS kadar bilinmiyor. Böyle bir ligde oyuncu olmak nasıl?
Frozen: Kore’deyken hep daha iyi oynamak için uğraşıyor, kendimi sürekli zorluyordum. Türkiye’ye ilk gittiğimde de aynı durum söz konusuydu ama buradaki kadar stresli değildim. Neden bilmiyorum ama aynı mentaliteyle oynasam bile daha az gergindim. Türkiye’de ne zaman uyanacağımıza dair bir baskı yok. Takvimimiz özenle hazırlanmış durumda ama kimse ona uymak zorundaymış gibi hissetmiyor ve bunu yaparken de rahatsızlık duymuyor. Herkes rahat olmaya çalışıyor. Belki de verimli olmanın sırrı budur.
Biz diğer takımlardan daha geç saatte antrenmana başlıyoruz. Akşam 5 gibi maçlar başlıyor. Hatırladığım kadarıyla Kore’de öğlen 1’de başlıyorduk. Ancak bu değiştirebileceğimiz bir şey değil. Genelde diğer liglerden takımlarla antrenman maçları yapıyoruz ama oynama teklifini biz götürdüğümüz için onların saatlerine uymamız gerekiyor. Asıl sorun, diğer liglerdeki oyuncular ŞL takımlarıyla antrenman yapmak istemiyor, o yüzden iptal ettiklerinde pek bir şey diyemiyoruz. Antrenman konusundaki en zor konu bu. İptal etmek hiç hoş bir hareket değil ama bir şey diyemiyoruz.
Ortam konusunda kimse birbirine baskı yapmadığı için çok rahat olduğunu söyleyebilirim. Hatta takım arkadaşları konusnda en çok dırdırı ben yapıyorum. Bir seferinde gece 3’e kadar herkesin tekli dereceli oynamasını istemiştim. ŞL’de iyi olmak bize yetse gerekli olmazdı ama ben Worlds’e gitmek istiyordum ve takım arkadaşlarıma baskı kurdum. Bazen hoşlarına gitmese de söylediklerimi yapma konusunda ellerinden geleni yaptılar ve Worlds’e gittik.
Chaser: Bence profesyonel bir oyuncu olmak tüm bölgelerde aynı. Fakrlılık bulmak zor. Ama sanırım en büyük fark, daha özgür olmak ve herkesin Kore’nin aksine daha çok kendiyle ilgilenmesi.
(Türk Oyunculara) Koreli oyuncular Kore’ye boot camp’e gelirken size ne söyledi?
Thaldrin: Frozen Kore tekli derecelinin Avrupa’dan farklı olduğunu hep söylüyordu. Takım oyununun çok farklı olduğunu vurguluyordu. Avrupa’da sanki hiç takım oyunu yok, sanki tamamen bireysel oyuncular bir araya gelmiş ve takım oyunundan ziyade herkes en çok skoru almaya çalışıyor. Kore’de takım oyunu tekli derecelide bile çok farklı. Kültür konusunda ise birçok şeyimiz ortak. Frozen bana epey anlatmıştı ama şimdi düşününce pek hatırlamıyorum. (Gülüyor)
Son olarak, bu yılki hedeflerinizi paylaşır mısınız?
Zergsting: Ben sadece kazanmak istiyorum. Uluslararası turnuva tecrübem olmadığı için MSI ve Worlds’e gitmek istiyorum. Worlds’de çeyrek final görmek hedefim.
Padden: Benim için de aynı. MSI, Worlds ve çeyrek finaller.
Frozen: Benim ilk hedefim Koreli oyunculara karşı kaybetmemek. Uluslararası turnuvalarda iyi sonuçlar almak ve sonrasında da istediğimi yapmak istiyourum.
Pades: İnsanların ismimizi hatırlamasını istiyorum. Geçen yıl biraz talihsiz geçti ama bu yıl daha iyisini yapmak istiyoruz.
Chaser: Tüm uluslararsı turnuvalara katılmak ve takımın dünyada daha iyi tanınmasını istiyorum. Ben de Koreli transferlere karşı iyi bir performans sergilemek istiyorum.
Thaldrin: Geçen yılki haricinde tüm MSI’lara katıldım. Seri bozulmuş olsa da yine gitmek ve ne yapabileceğimi göstermek istiyorum.
