Sezon başında Fnatic’ten ayrılan ve Avrupa’nın “süper takım”ı Elements’e katılmaya karar veren Rekkles, resmi olarak Fnatic’e geri döndü. Sezonun bitişiyle oyuncunun takımdan ayrılacağı dedikoduları artmaya başlamıştı. Elements’in sezonu bu kadar kötü durumda bitirmiş olması, takımdaki kadro değişikliğinin hiç bitmemesi ve dolayısıyla ideal bir kadroya sahip olmayan takımın sürekli olarak kötü oynaması, Rekkles’ın kararını değiştirmesinde önemli bir rol oynadı. Rekkles Elemenets’de sıkıntılar çekerken Fnatic takımı Steelback ile Avrupa Şampiyonu oldu, MSI’da yarı final oynamayı başardı ve bunu belli bir tarzda yaptılar. Bu yazımızda Rekkles’ın Fnatic’e dönüşünün takıma neler katacağını, Steelback-Rekkles karşılaştırmasını ve Fnatic’in bu sezonki performansına dair ön görüleri tartışacağız.
Öncelikle Rekkles’ın ve Steelback’in oyun tarzlarını tanıyalım. Rekkles, profesyonel hayatına Fnatic ile başladı. LCS kuralları değişmeden önce takım ile resmi maçlara çıkabilen Rekkles, yaşının küçüklüğünden dolayı kurallar değiştikten sonra 1 sezon Fnatic ile oynamadı. Oyuncu yaşı nedeniyle Dünya Şampiyonası’nda da oynayamadı ve büyük bir şansı kaçırmış oldu. Rekkles’ın 4. sezonda LCS’e dönüşü ise tabiri caizse “efsane” oldu. Uzun zamandır takım ile resmi maçlara çıkmayan oyuncu hissettiği psikolojik baskıların altından ustaca kalktı ve daha ilk maçtan harikalar yaratmaya başladı. Çoğu yorumcu Avrupa’nın orta koridor oyuncuları ile tanındığını söylese de, nişancıları da bir o kadar ünlü. Rekkles ise bu nişancılar arasında ilk 3’te sayılabilecek oyunculardan biri. Rekkles’ı bu kadar özel yapan sadece oyun içi mekanikleri değil, oyunu çok iyi okuması, tam bir “taşıyıcı” gibi davranması. Rekkles, Forg1ven ya da P1noy gibi savaşın içine Sıçra’sını kullanacak bir oyuncu değil. O, bu agresifliği kendini daha iyi bir pozisyon almada kullanıyor ve her zaman doğru yerde bulunuyor. Oyuncunun koridor varlığı ise yine Avrupa’da ilk 3’ün içinde sayılabilir. Zira oyuncu ile gireceğiniz takaslarda muhtemelen her seferinde kaybeden siz oluyorsunuz ve bu avantaj Rekkles’ın koridoru kazanmasına kadar sürmekte. Rekkles’ı sürekli kazanmaya odaklı ve bu odak için her şeyi yapmaya hazır biri olarak nitelendirirsek, Steelback ise kazanmaya çok isteyen fakat oyun içerisinde daha çok ‘farm’ odaklı, savaşlardan kaçınan ve zayıf koridor safhasını minyon öldürerek kapatmaya çalışan biri olarak nitelendirmemiz gerekir. Steelback de, tıpkı Rekkles gibi, Fnatic’te profesyonel hayatına başladı. Soloq yıldızı olarak nitelendirilen Steelback, gelecek vaad eden iyi iyi 3 nişancıdan birisi olarak gösterilmekteydi. Oyuncu kesinlikle gelecek vaad etmekte ve çok iyi mekaniklere sahip. Ne var ki Rekkles’ın sahip olduğu bir agresifliğe sahip değil. Steelback zayıf bir koridor safhası oynarken bu zayıflığını sürekli olarak skorlarla ve minyon öldürmekle kapatan bir oyuncu. Pozisyon alma bilgisi oldukça iyi olan oyuncunun geriye düştüğü zamanlarda da oldukça iyi performanslar ortaya koyduğunu sezon boyunca gördük. Zaman zaman oyuncunun duygusallığı oyun tarzına yansısa da, Steelback, var olan nişancılar arasında Fnatic için çok iyi bir seçimdi.
Fnatic takımına baktığımızda solo koridor oyuncularının ne kadar güçlü olduğunu görüyoruz. Huni, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu Dünya Şampiyonası’nda bir kere daha kanıtladı. Aynı şekilde Febiven de doğru takım mentalitesi ve kendine duyduğu güvenin yardımıyla Dünya’nın en iyi oyuncusunu yenebileceğini gösterdi. Yellowstar ise erken baskınları ve mükemmel harita kontrolüyle en iyi destek oyuncularından birisi olduğunu gösterirken takımın zayıf halkası durumuna Steelback düştü. Peki Steelback hakikaten de bir “zayıf halka” mı?
Bence bu soruyu doğru yanıtlamanın yolu, Fnatic’in tüm maçlarını izlemekle geçiyor. Takımda hiç kimsenin kötü olduğu iddiasında elbette bulunamayız, fakat performansını diğer oyunculara göre düşük bir oyuncu varsa, bu hiç şüphesiz Steelback olurdu. Bunun da en büyük nedeni oyuncunun koridorda çok az varlık göstermesi. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Steelback, diğer nişancılarla olan ikili mücadelelerini hep kaybetti. Oyuncunun kendine duyduğunu güvenin azlığı ise bunun altında yatan en büyük neden. Kendisinin LCS’de ilk sezonunun olduğunu ve profesyonel hayata daha aylar önce adım attığını hesaba katınca, bu problemin kolaylıkla kendiliğinden çözüleceğini düşünebiliriz. Bu konuda bu kadar kesin konuşmamızın nedeni ise oyuncunun öndeyken neler yapabildiğini görmemiz. Fakat kabul etmemiz gerekir ki Steelback sürekli olarak “support carry” rolündeki şampiyonları oynadı. Bu kendisinin bir seçimi miydi ya da takımın bu şampiyonlara mı ihtiyacı vardı, bilemeyiz. Her halükarda, oyuncunun performansı sadece belli şampiyonları oynadığı için düşük gözüktü.
Fnatic’in burada yaptığı şey yeni gelişen bir yetenekten vazgeçmek ve yerine hali hazırda kendisinin yetiştirdiği yeteneği getirmek. Bu belki bencilce, hatta vurdum duymaz bir hamle olarak gözükse de, profesyonel hayatta takımların başarıya ulaşması için zor kararlar alması gerekiyor. Bence Fnatic organizasyonu için Steelback’in yerine Rekkles’ı transfer etmek, organizasyon tarihlerindeki en zor kararlardan birisi oldu. Zira Steelback’in belli bir hatası ya da kötü oyunu gözükmüyordu.
https://www.youtube.com/watch?v=cpLYLYGjfVg
Rekkles’ın takıma katacağı en önemli şey koridor safhasında alt koridorunun eski gücüne kavuşması olarak nitelendirilebilir. Ayrıca takım savaşlarında göreve pasif kalan Steelback’e nazaran takımın daha stratejik olarak iyi ve oturaklı savaşları çıkartması da olası. Rekkles oyun içerisinde güçlü bir dinamik ve takımın snowball olmasına sağlayacağı katkı Steelback’ten çok daha fazla olacaktır. Yellowstar ile hali hazırda var olan sinerjisi ise Rekkles’ın mental olarak gelişmesinden dolayı daha da güçlenecektir ve Rekkles-Yellowstar ikilisi, Avrupa’daki en güçlü alt koridor ikililerinden birisi olacaktır.
Fnatic’in bu sezon göstereceği performans ise bence tamamiyle Rekkles’ın elinde. Eğer Rekkles koridor safhasını normalde oynadığı gibi domine eden bir tarzda oynarsa ve bu tarzını da takım savaşlarına yansıtmakta sıkıntı yaşamazsa, Fnatic bu sezonu da ilk 3’te bitirip Dünya Şampiyonası’na katılacaktır. Takımın geri kalanı daha olgun ve daha dinamik bir hale evrilmesi ile Rekkles, takımdaki parçaları güçlendiren parça olarak görev alacaktır.
Umuyoruz ki Rekkles’ın Fnatic’e dönüşü takım için beklentileri aşar ve takım Dünya Şampiyonası’na gitmeye hak kazanır. Zira Fnatic, özellikle de bu sezon Avrupa LCS’de UOL ile izlemesi en çok keyif veren takımlardandı. Ve yine umuyoruz ki Steelback kendine LCS takımları arasında bir yer bulup tekrar profesyonel sahnede mücadele etme şansını bulur.