Bang, Bengi ve kkOma yazılarından sonra kafamızı Kore’den uzaklaştırmak güzel olabilir. Bu sefer gözlerimizi League of Legends’ın doğduğu yere dikelim. Amerika’ya. Orada bizi Zaqueri Black isimli bir oyuncu bekliyor. Bizlerin aşina olduğu isimle aphromoo. Bu hafta isteği dışında da olsa oyuncuların hikayelerine göz attığımız içeriğimize konuk olduğu için kendisine teşekkür ederiz. Başlayalım.
Şanslı Çocuk
Bir çoğumuz, oyuncu ebeveynlere sahip olabilecek kadar şanslı çocuklar değiliz. Bırakın bizimle birlikte oynamayı, bilgisayar veya konsol başında geçirdiğimiz saatlerden genellikle rahatsız olurlar. Haklı veya haksız olmaları başka bir yazının konusu. Buradaki gerçek ise, 1992 yılında Dünya’ya gelen Zaqueri Black’in bizimle aynı kaderi paylaşmamış olması.
Kendisi, oyunlara uzak olan bir babaya sahip değil. Bir oyun geliştiricisi veya profesyonel oyuncu demiyorum fakat hali hazırda oyun oynayan bir babası varmış. Çocukken babası ile birlikte Diablo oynadığını söylüyor. Sonrasında da rekabetçi olarak Worlds of Warcraft oynamaya başlamış. Hatta bazı LAN turnuvalarına bile katılmış. Yine de eninde sonunda bundan da sıkılmış. League of Legends ile tanışması da bu sıralarda oldu işte.
Oyun daha yeni yeni duyulmaya başlarken aphromoo çoktan League of Legends’da ismini duyurmuştu bile. Açtığı yayınlar ile birlikte dikkat çekmeye başlarken başarılı nişancı mekanikleri eğlenceli kişiliği ile ilgiyi üstünde tutuyordu. Bu ile sadece bizim gibi izleyicilerle de sınırlı kalmıyordu. Bir çok espor takımı, aphromoo ile anlaşma yapmak istiyordu.
Böylece Zaqueri’nin macerası başlamış oldu. 2011’de profesyonel olarak League of Legends oynamaya başladı ve böylece alanının ilklerinden birisi oldu. Yine de üst düzey performansına rağmen aphromoo, gittiği hiçbir takımda tutunamadı ve bir buçuk yıl içerisinde 7 takım değiştirdi. Bu takımların arasında ünlü espor organizasyonu Team Solo Mid de vardı. Kendisinin arayışı 2012’nin ortalarında bir süreliğine son buldu.
Yeni Takım Arkadaşı
Zaqueri “aphromoo” Black, 2012’nin Aralık ayında Counter Logic Gaming’e destek oyuncusu olarak katıldığını açıkladı. Yayınlarında destek oynamaya başlasa da bu birçok kişiyi şaşırtmıştı çünkü kendisi o sıralar oldukça iyi bir nişancı olarak gözüküyordu.
Takımın destek açığını kapatan oyuncu, birlikte oynaması oldukça zor bir nişancının yanındaydı. Doublelift. Kendisi takım arkadaşlarından oldukça fazla şey isteyen, öne çıkmak zorunda hisseden bir oyuncuydu. Kuzey Amerika’nın en iyi nişancısı olarak gözüken Doublelift’in yanında destek oynamak, sağlam sinir gerektiren bir aktiviteydi.
Counter Logic Gaming, sezonu dördüncü sırada bitirdi. Bu, o kadar kötü gözükmese de asıl sıkıntı playoff maçlarında çıktı. CLG, turnuvanın ilk ayağını bile geçmeyi başaramadı.
Mevsimin sonuna geldiğimizde takım bireysel olarak yetenekli gözükse de birlikte bir şeyler ortaya koyamıyordu. Oyuncular arasındaki kimya yeterli değildi. Böyle bir durum olunca aphromoo, takımadan ilk ayrılan isim oldu ve tam zamanlı yayıncılığa geri döndü.
Kendisinin açıklamalarına göre ayrılmasının sebebi, üzerindeki baskıyı kaldıramaması. Takım arkadaşlarından daha büyük birisi olarak bütün takım ona güveniyordu. Bu çok büyük bir etki olsa da asıl baskı Doublelift’ten geliyordu. O kadar yüksek klasmandaki bir oyuncunun partneri olmak gericidir.
Yaklaşık 5 ay boyunca yayıncılık yaptıktan sonra Team Curse ile anlaşmak üzereyken CLG’nin orta koridoru Link’in araya girmesi ile kendini eski takımında buldu. Ayrıca Amerika’nın en iyi nişancısı olarak gösterilen Doublelift hala oradaydı. Zaqueri Black için yeniden deneme zamanıydı.
Bir Kez Daha
İkinci şans etkili olmuş gibiydi. Birlikte oynamaya başladıkları andan itibaren NA LCS’in en güçlü alt koridor ikilisi olarak gözükmeye başlamışlardı bile. Günler ve haftalar geçtikçe gözüken tek şey daha da iyiye giden bir CLG alt koridoruydu. Tabii ki her sahne sanatında olduğu gibi bunun da perde arkasında gizlenen olaylar vardı.
aphromoo’nun oyun stili giderek değişiyordu. Artık büyük oyunlar yapmıyor, haritada gezmiyor, öne çıkmıyordu. Bunun nedeni yeteneklerinde olan bir gerileme veya yaşlılık değildi. Bir süper starın desteği olmasıydı.
Doublelift Kuzey Amerika’nın ve Dünya’nın en ünlü nişancılarından birisi. O bir süper star ve her süper starın yaptığı gibi öne çıkmak istiyor. Desteği aphromoo’dan da kendisini desteklemesini bekliyor. Başka bir şey değil. Sadece kendisini desteklemesini.
Bu durum yavaş yavaş aphromoo’yu yormaya başladı. Takımda artık bir oyuncu değil de oyun içi lider gibi hissediyordu. Takımı da ondan bunu bekliyordu. Liderlik yapmasını, kendilerini zafere götürmesini fakat bir yandan da Doublelift’i desteklemesini.
Bu baskı gün geçtikçe artıyordu. CLG her mevsim çok iyi gözüküyordu fakat asla playofflarda istediğini alamıyordu.
2015 yılında şanssızlık bozuldu. Yaz mevsimini ikinci sırada bitirdiler ve playofflarda tek bir yenilgi almadan şampiyon olarak Worlds biletini kaptılar. Yine de bu, aphromoo’nun mutlu olmasını sağlamış gibi gözükmüyordu.
Açtığı yayınlarda kazandıkları başarı için “Her neyse” gibi bir tutum içinde olduğu görülüyordu. Kazandıkları ve takım arkadaşlarını mutlu gördüğü için sevindiğini her fırsatta diler getirse de ünlü desteğin aklını karıştıran bazı şeyler var gibiydi.
Bir Süper starı Kovmak
CLG, gruplardan çıkmayı başaramadı. Bu üzücü haberin ardından hayranlar bir haberle daha sarsıldı. Takımın Dünya klasmanında oynayan süper star nişancısı Doublelift, TSM’e katılmıştı.
Bu ayrılık ile birlikte eski partnerler arasında bir münakaşa yaşanmaya başladı. Doublelift’in söylediğine göre Counter Logic Gaming’den ayrılmak kendi kararı değildi. Bunu isteyen kişi aphromoo’ydu.
“Gerçek şu ki aphro, organizasyona gidip ya o ya da ben dedi” diyor Doublelift. Eski takım arkadaşı ise kendi yayınında şöyle konuşuyor: “Kendi başına harika bir marka, ligdeki en popüler oyunculardan birisi, oldukça ayrıcalıklı fakat bunun karşılığı pek iyi değildi”
Doublelift ise baskıcı bir kişiliğinin olduğunun farkında fakat bunu aşmak için çok çaba sarf ettiğini söylüyor. “Bir sürü hata yaptığımı inkar etmeyeceğim fakat bunları düzeltmek için çok çalıştım ve bu konuda daha iyiye gidiyordum. Gelişme gösterdiğimi kanıtlayan bir sürü röportaj varı. Takım arkadaşlarım ve koçum çok gelişme kaydettiğimi söylüyordu ve sadece ilerlemeye çalışmıyordum. İlerliyordum.”
Konuşmalar böyle gidip geldi. Röportajlarda bile asla kimseye sataşmayan, thrash talk yapmayan, diğer oyuncuların ve takımların her zaman daha iyiye gideceğini söyleyen aphromoo, Doublelift’i suçluyordu. Birlikte çalışması zor birisi olduğunu, istersen kendisinden nefret etmeye devam edebileceğini söylüyordu. Bu birçok kişiyi şaşırttı çünkü aphromoo böyle birisi değildi. O, hep daha olgun davranan bir abiydi. Bir rol modeldi.
Bu gibi durumlarda insanlar bir suçlu bulmaya bayılır. Bir kahraman ve kötü adam hikayesi yazmayı çok sever insanlar fakat bu gibi ortamlarda durum her zaman öyle olmak zorunda değil. Bu hikayede Doublelift veya aphromoo kötü adamlar değiller. Sadece başaramadılar o kadar. Bazen ne kadar isterseniz de olmaz. Ne kadar denediğinizin bir önemi yoktur. Eminim ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
Bay CLG
Yetenekli nişancının ayrılışıyla beraber takımdaki liderlik vasfı tamamen aphromoo’ya kaldı. Hem yaşça takım arkadaşlarından büyüktü hem de oyun bilgisi daha üst düzeydeydi. Bu yüzden diğerleri onu takip etmekte hiç sakınca görmedi. Tabii o sırada takımda bir eksik vardı. Nişancı. Yıldız oyuncunun gidişini daha genç bir yetenekle kapatmak istediler. Düşündükleri isim Stixxay’di.
Stixxay o sıralarda şampiyonluk kümesinde kendini gösteren bir oyuncuydu. Daha önce birkaç takımda oynamış olsa da hiç öne çıkma fırsatı bulamamıştı. CLG ve aphromoo, ona bu fırsatı verecekti.
Zaqueri, Stixxay’e resmen abilik yaptı. Başlaması gerektiği yeri gösterdi ve üst seviye bir nişancı olana kadar elinden tutmaya devam etti. Röportajlarında, Stixxay’in ne kadar yetenekli birisi olduğunu söyleyip durdu. Bildiğimiz aphromoo, arkadaş canlısı tavrıyla abilik yapmaya devam ediyordu.
Yine de her ne kadar burada fayda gören kişi Stixxay olarak gözükse de aphromoo da kendini bulmuştu. Doublelift’in yanında daha geride kalmak zorundayken bu takımda aktif bir rol üstlenebiliyordu. Oyun içi liderliği eline almıştı ve daha fazla oyun yapmaya başlamıştı. İzlemekten zevk aldığımız aphromoo geri dönmüştü.
CLG, ortaya koyduğu oyun ile sadece Doublelift’ten ibaret olmadıklarını kanıtlamıştı. 2016 bahar mevsiminde öyle üst düzey bir performans ortaya koydular ki playoffları kazanıp MSI’a gitmeleri kimseyi şaşırtmadı.
MSI boyunca da ortaya oldukça iyi bir görüntü çizen takım, Çin, Kore ve Avrupa devlerine yenilgiler tattırdı. Oynadığı on maçın yedisini kazanan CLG, RNG, SKT T1 ve temsilcimiz Supermassive’e sadece birer kez kaybetti.
MSI’ı kazanamamak aphromoo’yu üzmemişti. Bunun, ileriye atılmış bir adım olduğunun farkındaydı. O gün ve ardından gelen günler boyunca tam bir lider profili çizmeye devam etti. Kendisine güvenen çok fazla insan vardı ve bu, onu olgunlaştırmıştı. O, herkesin güvenebileceği liderleri ve abileriydi. Ne zaman birisi ona ihtiyaç duysa oradaydı. O artık kendisine verilen isimle Bay CLG’ydi.
Yeni Sistem, Yeni Hikayeler
Günler, haftalar ve aylar geçmeye devam etti fakat CLG, başarı hanesine pek bir şey ekleyemedi. Saygı duyulan destek aphromoo halen daha liderlik görevini yerine getiriyordu fakat artık bir şeylerin değişmesi lazımdı. Nişancısı veya başka bir oyuncu ile sıkıntı yaşamıyordu. Belki de ciddi bir değişiklik yaşamak istiyordu. Her şeye yeniden başlamak gibi. Bu yüzden 2017 yılının Kasım ayında, yaklaşık 4,5 sene bünyesinde bulunduğu takımı CLG’yi bıraktı. Güzel bir hikaye bitmişti ama aphromoo farklı hikayeler yazmak istiyordu.
NA LCS’in o sene duyurduğu franchisin sistemi ile birlikte lige yeni takımlar katılmıştı. O takımlardan birisi olan 100Thieves, aphromoo ile anlaştığını kısa süre içinde duyurdu.
100Thieves’in aradığı kişi bir liderdi. Yeni başlayanlara yol gösterebilecek bir oyuncu arıyorlardı. Şansa bakın ki bunu yapmayı oldukça seven bir kişi vardı. Takım liderliğine devam eden aphromoo, 100Thieves bünyesinde iki sene kadar oynadı ve tepeden dibe doğru giden bir yolculuk yaşadı.
Kurulduğu sezon 100Thieves, ligi birinci sırada bitirdi fakat playofflarda ikinci oldu ve MSI biletini kaçırdı. Ardından gelen 2018 yaz mevsiminde ligi üçüncü, playoffları ise dördüncü sırada bitirdi. Bu hikaye ardından gelen sezon lig sonunculuğu ve sonraki sezon gelen lig sekizinciliği ile sonlandı. Bu mevsimin başında Dignitas ile anlaşan ünlü destek yine başarılar kazanmaya devam etse de CLG’de yaptığı gibi bir hikaye yazamadı.
Amerika’nın ve Dünya’nın en eski profesyonel League of Legends oyuncularından birisi olan Zaqueri “aphromoo” Black’in hikayesi şimdilik bu kadar. Beyefendiliği ve liderliğiyle hem hayranlarının hem de rakiplerinin saygısını kazanmış bu oyuncu, hem oyun içinde hem de oyun dışında destek kelimesinin tanımıdır.