Yapay Zekanın Antik Sırları Çözme Potansiyeli: Eski Yazıtlar Anlaşılabilir
Arkeolojik bulgular üzerine çalışan bilim insanları, yapay zekanın (AI) veri analizi yeteneklerinden yararlanarak tarihin tozlu sayfalarındaki bazı en esrarengiz sırları aydınlatabileceğini öne sürüyorlar. Antik metinlerin çözülmesi ve bilinen tarihten iki bin yıl öncesine dayanan eski dillerin anlaşılması artık hayal değil.
Yapay zekanın, bilim insanlarının arkeolojik bulguları daha verimli bir şekilde incelemelerine olanak sağlayarak keşif sürecini hızlandırdığı belirtiliyor.
AI teknolojisi, dilin kökenine dair cevaplanamamış soruları aydınlatabilir ve Antik Yunan ve Roma yazarlarına ait kayıp eserleri gün yüzüne çıkarabilir.
Gizemli Dillerin Çözülmesi
Dünyanın en gizemli dillerinden biri olarak kabul edilen ve Minos Uygarlığı’na ait ‘Linear A’ yazısına dair binlerce tablet ve yazıt, M.Ö. 1800’lere dayanıyor. Bu eski dilin sırrı, sayısız çalışmaya rağmen hala çözülemedi. Ancak ‘Linear B’ yazısının 1953’te deşifre edilmesi, ‘Linear A’ hakkında da umutları yeşertti.
MIT ve Google’ın Deepmind laboratuvarının araştırmacıları, ‘Linear B’ metinlerini otomatik olarak çevirebilen yapay zeka sistemleri geliştirdiler ve şimdi kayıp dilleri çözme konusunda yeni yöntemler üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar.
Eski Kütüphanelerin Okunması
Yaklaşık iki bin yıl önce Vesuvius Yanardağı’nın patlaması sonucu korunan Herculaneum parşömenleri, o dönemde yazılmış ve bugüne kadar okunamayan eserlerin şifrelerini yapay zekanın çözmesiyle okunabilir hale gelebilir.
Bu antik belgelerin, kömürleşme nedeniyle okunamaz halde oluşu yapay zekanın tarama ve analiz kabiliyetleri ile aşılabilecek bir engel olarak görülüyor.
Brent Seales liderliğindeki bir ekip, Silikon Vadisi yatırımcılarının sunduğu ödüllerle desteklenen bir proje kapsamında, yapay zeka kullanarak parşömenlerin sırrını çözmeyi amaçlıyor.
Nazca Çizgilerinin Sırrı
1972’de keşfedilen ve hayvan figürleri ile bir ‘astronot’ figürünü de içeren Nazca Çizgileri, halen gizemini koruyor. Yapay zekanın, bu devasa eserlerin anlamını ve amacını keşfetme sürecinde bilim insanlarına yardımcı olabileceği düşünülüyor.
Erozyon ve iklim değişikliği tehditleri altındaki bu antik yapıtların korunması ve anlaşılması için yapay zekanın katkısı büyük önem taşıyor.
