5mid Bülten

Bir Espor Kültürü: Gaming House

Bir Espor Kültürü: Gaming House

“Bu yazı tamamen kişisel düşünceler üzerine ilerlenilmiş bir yazıdır.”

Her oluşumun veya her kültürün farklı alt kendine ait farklı yapıları veya tarzları vardır. Örneğin, rap müzikte diss olarak bildiğimiz kavram neredeyse diğer hiçbir müzik tarzında yok. Basketbolda olan aksesuarların farklılığı, maskotlar veya kiss camler, şampiyonluk zamanında verilen yüzük ya da futbolcuların sevinmeleri, antrenman şekli artık ne derseniz bunda bir takım değişiklikler var yani. Kültürünün oluşması ve sürdürüldüğü şekil etki ediyor bu duruma.

Konu espor olunca da aynı durum söz konusu. Örneğin ülkemizde espor sektörü Twitter üzerinden ilerliyor. Her sektörde olma ihtimali olan ama espor sektöründe çok daha fazla bulunan trash talk durumu var. İşte bu durum da esporun getirileri, iyi ki de var. Kümülatif anlamda baktığımız zaman son derece keyifli bir hale geliyor. Bu durumun bir de kalbinin attığı yerler var, gaming houselar.

 

Gaming Houselar bu işin olmazsa olmazı. Her takımın kurmak için bütçesi veya durumu olmayabilir fakat olduğu takımlar için bizce daha avantaj sağlayan bir detay. Çünkü, takımların profesyonel yönetimleri, muhasebe veya sosyal medya gibi kollarını kenarda tutacak olursak, evde oyun oynayan 5 kişiden farklı olmasını sağalayan bir alt başlık gaming houselar bizce, hatta yazıyı yazan kişi olarak bence. Dediğimiz gibi, bunlar sadece yorum. Yazının yazarı olarak hiçbir zaman gaming houseda yaşamadım, profesyonel bir espor oyuncusu değilim. İzlediğim, dinlediğim veya duyduğum bilgiler ışığında kendi düşüncelerimi paylaşıyorum.

Ülkemizde, özellikle pandeminin bir kısmına kadar gaming houeslar sanki biraz daha yükselişteydi. Çünkü takımlar daha fazla odaklarını takımlarına çevirmişti. Zaten toplu alanlarda yasaklar mevcuttu, oyuncular evlerinde ya da gaming houselarda daha çok vakit geçiriyordu. Espor Sahnesi’nin kapanıp takımların evlerinden oynadığı maçlar ve sonrasında yaşanılan gelişmelerle örtüşüyor bizce. Şimdi gelelim yazımızın bir diğer kısmına. 

Tekrar ediyoruz, sadece dışarıdan bir göz olarak hem olumlu hemde olumsuz detayları vardır diye tahmin ediyoruz. Örneğin, bir espor oyuncusunun, oyununa veya mesleğine dair çoğu şeyin bulunacağı bir ortam gaming house. Buna beslenme ve barınma gibi çok temel ihtiyaçlardan oyun kalitesine etki edecek farklı donanımlar da dahil. Ama bu durum aynı zamanda biraz ürkütücü geliyor çünkü aynı evin içinde daha önceden hiç tanımadığınız insanlarla kalıyorsunuz. Tahmin edileceği üzere herkesle yaşamak da kolay olmuyor açıkçası. Hele ki aynı kültürden olmadığınız insanlarla. 

Ülkemizde yapılan yatırımlar veya hamleler, örneğin, Amerika gibi bu sektöre daha farklı ve fazla yatırım yapan ülkelerden biraz daha farklı. Bunu, Closer’ın Amerika’ya gittiği zaman çektiği Gaming House videosu ile anlayabiliyoruz. Bizim ülkemizdeki ile oradaki Gaming Houselar ciddi manada farklı. Bizimkiler dışarıdan sanki daha samimi veya ev gibi bir ortam. Fakat videodan yola çıkarak bakıyoruz ki onların gaming houselarında daha çok ofis havası var bizce. 

Bu durum oldukça normal aslında. Kültürü ve yaşama şekillerimiz çok farklı o ülke ile. Dolayısıyla farklılıkların olması da çok normal. Fakat yapılan her yeni ve olumlu değişiklik, espor sektörünün ve bu sektörün bir parçası olan kültürün gelişmesine, artı yönde değişmesine sebep oluyor. Umarız daha çok olur böyle gelişmeler. 

Siz ne düşünüyorsunuz? Gaming Houselar gerekli mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir