Şampiyon hikayelerini tek tek derleyip anlattığımız yazı serimizin bugünkü konuğu “Minotor – Alistar” oldu. İhanete uğrayan ve çok güçlü bir savaşçı olan Alistar’ın hikayesini okumak umarız bu karantina günlerinde size keyif verir.
Minotor kalıbı
Neredeyse her fantastik evrene sahip oyunda bir boğa figürü bulunur. Yunan mitolojisinde “Tanrı Minos’un Oğlu” anlamına gelen minotor, bu tür figürlerin genel adı sayılabilir aslında. Bu boğa figürü LoL’ün fantastik dünyasında da var ve ünvanı da klişe bir şekilde Minotor. Alistar adlı boğamız, yine o klasik “minotor” özelliklerine sahip. Hiddetli, haşin, yenilmez, kaslı, boynuzlu. Her ne kadar oyun içinde destek konumunda olsa da aslında hikayesi bu konumdan tamamen uzak. Her neyse, giriş bölümünü çok uzatmadan yazımıza geçelim.
Dışlanan ırk
Alistar, Runeterra’da Büyük Duvar Dağlarında yaşayan bir minotor. Bu bölgede birçok minotor klanı var ve Alistar da bu klanlardan birinde yaşayan bir savaşçı.
Tarih boyunca bu minotor klanları, hep büyük savaşlardan kaçınan bir ırk. Minotor ırkının en güçlülerinden biri olan Alistar, o civardaki tüm minotor klanlarından saygı görüyor. Savaşlarda o kadar şiddetli ve acımasızca savaşıyor ki kükremesi dört bir yandan duyulabiliyor. Her ne kadar bu korkutucu özelliklere sahip olsa da, minotorların meclisinde onları diğer fani ırklarla aralarının gelişmesi için teşvik eden hep o oluyor. Bunu istemesinin temel sebebi, diğer ırkların minotorları hayvan ve canavar olarak görmesi, bu yüzden de onları dışlaması. Alistar da böyle olmasını istemiyor ve mecliste her zaman diğer ırklarla aralarının kuvvetlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
İhanet anlaşması
Hain imparatorluk Noxus da minotorların bu dışlanmışlık sorununu çözme vaadiyle geldi. Ama karşılığında doğudaki kıyı şehirlerinden biri olan Basilich’i almalarına yardım etmelerini istediler. Elçi olarak Tewain Hanesi’nin başı olan Leydi gönderilmişti.
Alistar Noxuslulara güvenilmeyeceğini biliyordu ama çoğu klan onla aynı fikirde değildi. Noxus’a katılarak hak ettikleri ve istedikleri saygıyı göreceklerini düşünüyorlardı. Alistar, Tewain’le buluşmaya yanında en güçlü elli savaşçısıyla gitti. Eğer Noxus’a bağlanma teklifi gelirse reddedecekti. Bir kişinin boyunduruğu altında yaşamak istemiyordu.
Köle boğalar
Ama diğer klanların fikri böyle değildi. Barış görüşmelerinin yapılacağı yerde Alistar bağlanma teklifini reddettiği anda, onlar gelmeden önce çoktan sadakat yemini etmiş minotorlar tarafından saldırıya uğradı. Oracıkta Leydi Twain’in kafasını parçaladı. Ama arkadaşlarıyla birlikte zincire vurulmaktan kaçamadı.
Zincire vurulan savaşçı minotor arkadaşları ve Alistar, “Can Pazarı” adı verilen festivalde Hesaplaşma arenalarına götürüldü. Arenaya çıkarıldıkları anda kana susamış izleyiciler birazcık kan görmek için tezahüratlara başladılar. Alistar arkadaşlarından Noxusluların istediği şeyleri yapmamasını söyledi. Fakat yirmi bir gün süren festival sonunda kabilesinden sadece kendisi hayattaydı.
Kurtarıcı
Bu kan ve vahşet dolu yirmi bir gün sonunda Alistar da değişmiş ve sadece kan isteyen öfkeli bir boğaya dönüşmüştü.Arenada çalışan Ayelia adlı bir kız da onla konuşmaya geldiğinde tepkisi değişmemiş, ona parmaklıklara vurarak karşılık vermişti. Ayelia ne korktu ne de geri adım atmıştı. Her gün Alistar’ın yanına gelip sevgi dolu konuşmalar yapıyordu. Sonunda Alistar da ona öyle karşılık vermeye başladı. Alistar’ın yurduna olduğu gibi, Ayelia’nın vatanı da Noxuslular tarafından ele geçirilmişti. Alistar’ın çektiği onca şeyi gördükten sonra buradan birlikte kaçmaları gerektiğine karar vermişti. Ona planlarını anlattı ve Alistar artık kana bulanmış anıları arasından uzun bir zaman sonra ilk defa vatanını hatırlayabildi.
Ayelia bu plan için birçok şeyi göze almıştı. Gece olduğunda Alistar’a hücre anahtarlarını getirdi. Nehre doğru kaçtılar. Onları bekleyen yük teknesine doğru ilerlerken Noxuslu casuslar onları gördüler ve orada bir savaş başladı. Alistar çok çabuk öfkelendi ve öfkeden gözü hiçbir şey görmemeye başladı. Ayelia ona defalarca seslenmesine rağmen o savaşa devam etti.
Yalnız gezgin
Alistar Noxuslu casusların hepsini teker teker öldürmeyi bitirdikten sonra etrafına bakındı. Tekne gitmişti ve beraberinde Ayelia’yı götürmüştü. Alistar oracıktan güneye doğru yol almaya başladı. Ayelia’nın akıbetini çok merak ediyordu. Birkaç hafta sonra Swain’in Noxus’a yaptığı darbe sonucu imparatorluk temellerinden sarsılmış ve boğanın kaçışı da unutulup gitmişti.
Alistar artık tek başına yolculuk ediyor. Gittiği yerlerde Noxus’un boyunduruğu altındaki halkları direnişe teşvik ediyor ve Ayelia’nın nerede olduğuna dair ipucu bulmaya çalışıyor. Derinden yaşadığı utançtan kurtulup yaptığı her şeyin hesabını kendince verdikten sonra yurduna geri dönecek.