Yılların eskitemediği bazı oyunlar vardır. Her oyun severin zaman zaman bakıp iç çektiği. Bahsi geçen bu oyunların tarzı veya şekli çok da önemli değildir aslında. İçimize işleyen bir nokta olsa yeter. Yazımızın baş karakteri oyun da böyle bir oyun. Üstüne üstlük bir internet oyunu. İndirilmesine gerek yok, sürekliliği yok, rekabet ortamı yok ama eminim birçoğumuz bu oyunu çok uzun süreler boyunca oynadık. Hangi oyun dediğinizi duyar gibiyim.
Cevap basit, “Çağlar Boyu Savaş”.
Bir oyunu oynamamız için yüzlerce sebep sayabiliriz. Bazılarının konusu, bazılarının oynanışı ya da çok daha farklı şeyler çekebilir bizi. Kendi adıma konuşmam gerekirse, bu oyun benim için aynı hisleri uyandırıyor. Yıllardır farklı farklı birçok oyun oynayan bir “gamer” olarak, bazı oyunlardan kopamıyorum. Bu oyunların çoğu browser game olarak geçen internet oyunları. İnanın, beni oyunun hangi kısmının çektiğini bilmiyorum fakat belirli periyotlarda açıp oynuyorum. Garipsememek elde değil… Çağlar Boyu Savaş tam da böyle bir oyun. Herkesin kabul edeceğine emin olduğum bir nokta var, oyunun fotoğrafını gördüğünüz an kulaklarınızda yankılanıyor müziği. Oyunun belki de en ikonik kısmı bu. Oyunun oynanış mantığı bir hayli basit. Bilgisayara karşı oynadığımız bu oyunda 3 farklı zorluk modu var. Oyunun en başında bunu seçiyorsunuz. Daha sonrasında sizi ilk çağlarda yaşayan bir grup kaşılıyor. Asker birlikleri, merkez üssüne yerleştirebileceğiniz silahlar ve her döneme ait farklı özel güçler mevcut. Verdiğiniz komutlar dahilinde askerlerinizi sahaya sürüyorsunuz, rakibiniz olan bilgisayar da aynı şeyleri yapıyor. Daha sonrasında belli bir deneyim puanı biriktirdiğinizde bir üst medeniyete geçiyorsunuz. Baştan sona 5 farklı medeniyet olan bu oyunda, temel mantık yukarı yazdıklarımızın dışına çıkmıyor. Asıl amaç ise karşı tarafı alt edip, karşı üssün canını sıfırlamak.
Bu denli basit bir oyunun nasıl bu kadar çok oynandığına dair hiçbir fikrim yok. Oyuna sürekli güncelleme geliyor desek böyle bir durum yok, rekabetçi bir ortam desek o da yok. E ne var? Zannediyorum ki maziden gelen alışkanlıklar. Çocukken keyif aldığımız oyunları, büyüyüp olgunlaştıktan sonra oynamak, sanki sekiz yaşında bilgisayarın başına geçip oynuyor gibi hissettiriyor. Belki her şey için aynı durum geçerli olmayabilir fakat bizce, bu konuda mazi güzeldir! Bize müsaade, Çağlar Boyu Savaş oynamamız gereken bir mesele var.
